Aynaya sadece alnınızdaki ince çizgiler üzerinden kaşlarını çatmak için baktıysanız, yalnız olmadığınızı bilin. Dermatologlara göre, alın kırışıklıkları 25 yaş ve üstü kişiler arasında en büyük cilt bakımı sorunlarından biridir.
Alın kırışıklıklarınız hakkında gittikçe daha fazla endişeleniyorsanız, dermatoloğunuzdan bir randevu ayarlamak isteyebilirsiniz. Bununla birlikte, öncelikle alnınızdaki kırışıklıkları daha az güzellik rahatsızlığı haline getirmeye yönelik olan bu makalenin geri kalanına göz atmak isteyebilirsiniz.
Yalnızca siz karar verebilirsiniz! Ancak şunları aklınızda bulundurun…
Aşağıda, kırışıklıklarınızın neden oluştuğunu onlardan gerçekten kurtulup kurtulamayacağınızı ve bu arada daha az görünmelerini sağlayacak bir dizi ipucu bulacaksınız.
Alın Kırışıklıkları Neden Olur?
Pek çok cilt bakımıyla ilgili endişelerde olduğu gibi, kazayağı yani alın kırışıklıklarının gelişiminde yaş rol oynar. Bununla birlikte, zamanın geçmesi kolajen ve elastin üretiminde bir azalmaya neden olduğu için, devreye giren başka faktörlerin de olmadığı anlamına gelmez.
Bir düşünün, aşırı güneşe maruz kalma ki bu durum dermatologlara göre; vücudun doğal kollajen ve elastin üretimini kademeli olarak yavaşlatır ve böylece gevşekliğe katkıda bulunur. Yüzdeki kas gücü, tekrarlayan yüz ifadelerine, strese, yerçekimine, kirliliğe, davranış alışkanlıklarına ve genetiğe yenik düşebilir. Kaşlarınızı kaldırabilmeniz “Frontalis” adlı kasların aktivitesinden kaynaklanır. Bu hareket bile zamanla “Statik Kırışıklıklar” oluşmasına sebep olabilir.
Bazı insanlar, bir çift çizgi eşliğinde gülümsedikleri bir resim gördükleri anda alın kırışıklıkları üzerine endişelenmeye başlarlar. Gerçek şu ki o kırışıklıklar siz mimiklerinizi kullanmadığınız sürece kalıcı hale gelmez. Bu durumda bizi şu iki kavrama getirmektedir. Dinamik ve Statik Kırışıklıklar.
Dinamik kırışıklıklar, normal günlük ifadenin yani mimiklerin geçici bir parçasıdır. Statik kırışıklıklar ise söz konusu dinamik kırışıklıklar ortada yokken yani mimiklerinizi kullanmıyorken bile orada duran kırışıklıklardır.
Alın Kırışıklığı (Kaz Ayağı Çizgileri) Nasıl Giderilir?
Tıpkı gözenekleri yok edip edemeyeceğinize dair soru gibi, alın kırışıklıklarını (kaz ayağı çizgileri) tamamen ortadan kaldıramazsınız. Ancak görünüşlerini hızlı ve etkili bir şekilde azaltan yöntemler var.
Öncelikle durumun neden böyle olduğunu anlamalıyız. Yaşlandıkça kolajen ve elastini kaybederiz, bu da cildimizin geri dönememesine sebep olur. Cildin en iyi performansını sergilemesine yardımcı olmak için Retinoid, Antioksidanlar, Seramidler ve diğer bileşenlerin bölgesel uygulamaları kullanılabilir. Bu sayede kırışıklıkların bir kısmını dengeleyebilir veya önleyebiliriz.
Şimdi size kırışıklıkları önlemek ve düzeltmek için dermatologlar tarafından önerilen 6 ipucu vereceğiz.
Dermatech 30SPF Leke Kremi İle Koyu Cilt Tonunu Eşitlemek Artık Çok Kolay!
1-) Sabah C Vitamini ve Güneş Öncesi SPF Kullanın
Güneşe maruz kalmak, cildin genç görünümünde önemli bir rol oynar. Tabi ki her şeyin bir sınırı vardır. Ne kadar çok güneş maruz kalırsanız, cildiniz o kadar kuru, lekeli ve sarkık hale gelebilir. Bu nedenle, zararlı etkileri tersine çevirmek için rutininize içerik eklemek önemlidir.
Dermatologlara göre diyetinizde her zaman C vitamini bulundurmalısınız. C vitamini kolajen üretimini artırmaya ve serbest radikal hasarıyla mücadele etmeye yardımcı olur. Ayrıca koyu lekelerin görünümünü azaltması ve daha parlak görünen bir cilde sahip olmak için çok önemlidir.
Tabi ki bir de cildi UVA ve UVB ışınlarından korumak için güneş kremi uygulamalısınız. Güneşin göz korkutucu etkilerine karşı korunmaya yardımcı olmak için en az SPF 30 faktöre sahip olmalıdır. Ekstra önlem olarak dışarıda güneş gözlüğü takmalısınız. Bu da güneş ışığı karşısında gözlerinizi kısmanızı ve kaşlarınızı çatmanızı (potansiyel olarak çift çizgi ve diğer alın kırışıklıklarına neden olabilecek) engeller.
2-) Hyaluronik Asit Yüklü Ürünleri Tercih Edin
Hyaluronik asit, ağırlığının 1000 katı kadar su tutabilme özelliği sayesinde cilt bakımı pazarında en çok beğenilen bileşenlerden biridir. Hidrasyon açısından inanılmaz derecede iyi ve dolgun yetenekleri sayesinde ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü en aza indirgemek için de harikadır.
3-) Geceleri Retinoid İçeren Ürünler Kullanın
Herhangi bir yaşlanma karşıtı rutinde Retinoidler çok önemlidir. Retinoidlerin kolajen büyümesini teşvik ettiği klinik olarak kanıtlanmıştır. Dermatologlar Retinolün (daha zayıf bir Retinoid formu) ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak için geceleri en iyi şekilde çalıştığını ekliyor. Bunun nedeni büyük ölçüde
- Cildin geceleri kendini onarması ve bu topikal uygulamanın işlemi hızlandırması
- Retinoidlerin (ve şemsiyelerinin altındaki Retinolün) genellikle sabahları azalacak hafif tahriş oluşturabilmesinden kaynaklanmaktadır.
4-) Profesyonel Bir Yüz Bakımı Planlayın
Önleyici olarak yaşlanma karşıtı bakıma zamanında başlamadıysanız; çok sayıdaki yöntemlerden biri için bir dermatolog veya lisanslı estetisyen ofisine gitmenizi tavsiye etmektedir. Bu yöntemlerden bazıları;
- Fraxel Dual: Vücudun doğal iyileşmesini teşvik etmek, genel dokusunu ve cilt tonunu iyileştirmek için cildin katmanlarına derinlemesine nüfuz eden fraksiyonel lazer teknolojisini kullanır. Fraxel'in sonuçları zamanla kademeli olarak değişir, çünkü vücut eski hasarlı cilt hücrelerini değiştirerek yerine yeni kolajen ve elastin sağlar.
- Ematrix: Cildi sıkılaştıran, kolajeni yeniden oluşturan ve cilt dokusunu iyileştiren sublatif bir lazer yüzey yenileme uygulamasıdır. Ematrix, kolajen üretimini uyarmak için cildin dermis tabakasına ısı enerjisi salmaktadır.
- Thermage: Alın kırışıklıkları için mükemmel bir bakım ve tüm cilt tiplerinde işe yarıyor. Thermage, cildin en iç katmanlarına ısı iletmek için radyofrekans teknolojisini kullanıyor. Bu derin doku ısınması, kolajeni uyarır ve cildin genel dokusunu iyileştirir.
- Platelet Rich Plasma: Trombosit açısından zengin plazma bakımı (PRP), cildi kalınlaştıran ve sıkılaştıran, kırışıklıkları ve ince çizgileri etkin bir şekilde düzelten kolajen ve elastin üretimini uyarır. Kolajeni artırdığı için, aynı zamanda genel cilt dokusunu ve tonunu iyileştirmek için harika bir yöntemdir.
5-) Peptitlerle Hücre Devrini Artırın
Peptitler, yeni hücrelerin büyümesini uyaran ve uyurken hücre yenilenmesini kolaylaştıran proteinlerdir. Peptitler ayrıca cildin sıkılığından ve esnekliğinden sorumlu olan kolajen üretimini de uyarırlar.
Peptit serumlarının, genel olarak cilt hidrasyonunu artırırken kollajen ve elastin üretimini artırmaya yardımcı olduğunu belirterek bunu sanki sanmaktadır.
6-) Hızlı Sonuçlar İçin Enjeksiyonu Düşünün
Günün sonunda, cilt bakımı rutininizi evde bakımlarda yaşlanma karşıtı bileşenlerle güncelliyor ve başarılı olamıyorsanız. En önemlisi de ince çizgilerinize gerçekten bir son vermek istiyorsanız. Dikkatinizi enjeksiyonlara çevirmenin zamanı gelmiş demektir.
Botoks gibi nöromodülatörler büyük olasılıkla ilk akla gelen şey olsa da; biraz daha az agresif bir şey arıyorsanız dermatologlar Hyalüronik asitle başlayabileceğinizi söylüyor.
Enjekte edilebilir Hyalüronik asit ile anında dokusal yenilenme elde edersiniz. İnce çizgileri ve kırışıklıkları dolgunlaştırır, genel cildi yumuşatır ve hacim kazandırır.
Yaşlanmayı geciktirme sürecinize her şeyi dahil etmeye hazırsanız, Botoks alındaki kaşlar arasında ve kazayağı çevresinde onaylı ve en yaygın üründür.
Peki Botoks Nasıl Çalışıyor?
Botoks kaslara enjekte edildiğinde kasların üzerindeki reseptörlere bağlanır. Bu sayede kaslarınız kasılma sinyalini alamaz. Bu durumda dinamik kırışıklıkları (kaşlarınızı çatarken yaptığınız kırışıklıklar) yapamazsınız. Yani, daha az dinamik kırışıklık oluşması sayesinde oluşacak ve kalıcı hale gelecek statik kırışıklıkların oluşması en aza indirgenmiş olur. 30'lu yaşların başlarında önleyici Botoks yaptırma fikri de buradan gelmektedir.
Botoks enjekte edildikten sonra uygulama yapılan bölgeye 72 saat masaj yapılamaz ve enjeksiyondan sonra en az dört saat başınızı dik tutmanız gerekir. Botoks yüzeysel olarak enjekte edildiğinden, uygun şekilde dağılması için hareketsiz yeterli bir süreye ihtiyacı vardır. Uygulama bölgesini ovalamak, Botoksun istenmeyen bölgelere taşınmasına neden olabilir.
Tüm bu bilgiler ışığında hangisini seçerseniz seçin, sonuçlarınızı korumak ve devam ettirmek için dermatoloğunuza danışmayı unutmayın.