Kolajenin Önemi Her Geçen Gün Daha Çok Anlaşılıyor!

Kolajen, vücudumuzda bulunan en bol proteindir. Eklemlerin, tendonların, bağların ve cildimizin oluşumuna yardımcı olur. Bunların dışında saçlar, tırnaklar ve daha birçok oluşum için vücudumuz kolajene ihtiyaç duymaktadır.(Kaynak » 1)

Doğduğumuz andan itibaren vücudumuz ihtiyacı olan kolajeni kendisi üretir. Ancak 30’lu yaşlardan itibaren üretilen kolajen miktarı yıllar geçtikçe azalmaya başlar. Kemik, sakatat ve bazı yiyeceklerden ihtiyaç duyulan kolajen takviyesi alınabilir.

Kolajenin mucizeleri hala tam olarak keşfedilmemiştir. Araştırmaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Günümüz de artık birçok marka takviye edici gıda olarak kolajen takviyeleri üretmektedir. Bunlar daha çok cilt güzelliği ve saçlar için tercih edilmektedir. Çeşitli eklem rahatsızlıkları için kullananlar da mevcuttur. Yine de bir uzmana danışmanız da fayda vardır.

Daha Dolgun, Daha Parlak ve Daha Sağlıklı Saçlar için Procapil, Biotin ve Kafein içeren Şampuanı hemen deneyin...

Kolajenin Saç Sağlığına Faydaları Nelerdir?

Araştırmalara göre kolajen, vücudun saç oluşumunu sağlayan proteinleri desteklediği ve sayısını artırdığı gözlemlenmiştir. Bu sayede saçın dökülmesini önlemeye ve saçın daha hızlı büyümesini teşvik eder.

Renk pigmentlerinin üretildiği saç Foliküllerinin sağlıklı yapısını destekleyerek gri saç görünümünün azaltılmasına yardımcı olur. Ayrıca kolajenin kuru, kırılgan ve matlaşmış saçların onarılmasında, saç ve saç derisinin en sağlıklı nem seviyelerinde kalmasını destekleyerek çok etkili olduğu gösterilmiştir.

Kolajeni yaşam biçiminize ekleyerek saçlarınız için elde edeceğiniz 5 fayda…


1- Kolajen Saç Oluşumu İçin Kullanılacak Amino Asitleri Sağlar

Vücudumuz da saç oluşumu Protein Keratin sayesinde meydana gelmektedir. Protein, Keratin oluşturmak için de bazı amino-asit türlerine ihtiyaç vardır. Bunların bazıları kolajen de mevcuttur. (Kaynak » 23)

Kolajen ve diğer protein türlerini bulunduran besinleri tükettiğimizde, vücudumuz daha sonra onları ihtiyaç duyduğu yeni proteinler ve bileşikler oluşturmak için kullanılan amino-asitlere bölmektedir. (Kaynak » 4)

Vücudumuzun yapabileceği 11 Esansiyel olmayan amino-asit vardır. Kolajen ise temel olarak 3 Esansiyel olmayan Amino-Asitten oluşur. Bunlar Prolin, Glisin ve Hidroksiprolin. (Kaynak » 1, 5, 6).

Prolin aynı zamanda keratinin ana bileşenidir. Bu nedenle, Prolin yönünden zengin kolajen tüketmek vücudumuzun yeni saç oluşturabilmesi için gereken yapı taşlarını sağlamaktadır. (Kaynak » 2).

Kısaca Kolajen, vücudumuz da saç oluşumunu sağlayan protein olan Keratin oluşturmak için ihtiyaç duyduğu amino-asitler bakımından zengindir. Yine de, saç büyümesini arttırmak için kolajen kullanımı ile ilgili insan çalışmaları eksiktir.

2- Kolajen Saç Foliküllerinde Oluşan Hasarla Mücadeleye Yardımcı Olur

Kolajen aynı zaman da bir antioksidan görevi görebilmekte ve serbest radikallerin neden olduğu zararlarla savaşabilmektedir.

Serbest radikaller; stres, hava kirliliği, sigara, kötü beslenme, alkol ve diğer çevresel etkiler sonucu gelişen bileşiklerdir. Çok fazla serbest radikal, hücrelerinize, proteinlerinize ve DNA'nıza zarar verebilir. (Kaynak » 7).

Araştırmalar serbest radikallerin saç köklerine de zarar verebileceğini göstermektedir. Vücudumuzun serbest radikallere karşı savunması, yaşlandıkça azaldığından daha yaşlı yetişkinler özellikle saç hasarına karşı hassastır. (Kaynak » 8).

Serbest radikallerle savaşmak ve sağlıklı saçı teşvik etmek için vücudunuzun antioksidanlara ihtiyacı vardır. Çeşitli çalışmalar kolajenin, (özellikle balıklardan elde edilen) güçlü antioksidan aktiviteye sahip olabileceğini göstermiştir. (Kaynak » 91011).

Yapılan bir çalışma deniz canlılarından elde edilen kolajenin dört farklı serbest radikalle savaşabildiğini, diğer bir çalışmada ise proteinin çayda bulunan ve iyi bilinen bir bileşikten daha etkili bir antioksidan olabileceği gözlemlenmiştir. (Kaynak » 1011).

Yine de, araştırmanın sadece laboratuvarlardaki izole hücreler üzerinde yapıldığı unutulmamalıdır. Bu nedenle, vücudunuzdaki kolajenin antioksidan yönünden potansiyeli şuan için bir muammadan ibarettir.

Kısacası; saç kökleri serbest radikallerden zarar görebilir. Bazı kolajen tipleri serbest radikallerle savaşabilen ve saçın zarar görmesini önleyebilen bir antioksidan olarak işlev görebilir. Ancak araştırma sınırlıdır.

3- Kolajen Saç İncelmesi ve Dökülmesini Önleyebilir

Kolajen, cildinizin her bir saçın kökünü içeren orta tabakası olan dermis tabakasının % 70'ini oluşturur. (Kaynak » 12).

Kolajen özellikle dermis tabakasının gücüne ve esnekliğine katkıda bulunmaktadır. Yaşla birlikte vücudumuz. dermisteki kolajen ve yenilenen hücrelerin üretilmesinde daha az etkili olur. Bu, saçların zamanla incelmesinin ve dökülmesinin sebeplerinden biri olabilir. (Kaynak » 13141516).

Bu nedenle, vücudumuza kolajen sağlanması sağlıklı bir dermis tabakasının korunmasına yardımcı olabilir. Bu da saçların incelmesini ve dökülmesini önleyebilir.

35-55 yaşları arasındaki kadınlardan oluşan sekiz haftalık bir çalışma, günlük kolajen takviyesi almanın, plaseboya kıyasla cilt elastikiyetini önemli ölçüde arttırdığını kanıtlamıştır. (Kaynak » 17).

1000'den fazla erişkinde yapılan 12 haftalık bir başka çalışma, günlük bir kolajen takviyesinin ciltte bu protein miktarını arttırdığını ve cilt yaşlanmasının belirtilerini azalttığını göstermiştir. (Kaynak » 18).

Saçlar cildinizden uzadığından, kolajenin cilt yaşlanmasının etkilerini azaltma potansiyeli, saçların daha iyi büyümesine ve incelmesinin azalmasına katkıda bulunabilir. Bununla birlikte, kolajenin saçın incelmesi üzerindeki etkisine dair araştırma mevcut değildir.

Kısacası; Kolajen saç kökleri içeren cilt katmanını koruduğu için yaşa bağlı saç dökülmesini ve incelmeyi önlemeye yardımcı olabilir. Ancak bu etkiler üzerine araştırma şu anda mevcut değildir.

Daha Dolgun, Daha Parlak ve Daha Sağlıklı Saçlar için Procapil, Biotin, Kafein ve Atkuyruğu Bitki Özü içeren Losyonu hemen deneyin...

4- Kolajen Saç Beyazlamasını Yavaşlatabilir

Kolajen antioksidan özellikleri sayesinde saçlar da hücre hasarına karşı savaşabilmekte ve grileşmeyi yavaşlatabilir.

Yaşa bağlı saç grileşmesi büyük ölçüde genetikten etkilenir. Ancak saç rengini üreten hücrelere serbest radikal zararı da rol oynayabilir. (Kaynak » 19).

Yaşlandıkça, saçınıza rengini veren melanin pigmentini üreten hücreler doğal olarak ölmeye başlar. Bununla birlikte, zayıf beslenme, stres ve çevresel kirleticilerin neden olduğu serbest radikaller, melanin oluşturucu hücrelere de zarar verebilir. (Kaynak » 20).

Serbest radikal hasarına karşı savaşmak için yeterli miktarda antioksidan olmadan saçınız gri görünmeye başlayabilir. Aslında, bir test tüpü çalışması gri saç foliküllerinin antioksidan aktivitesinin, hala pigment içeren saç foliküllerinden çok daha düşük olduğunu göstermiştir. (Kaynak » 2021).

Kolajen, test tüplerinde serbest radikallerle savaşmak için gösterilmiş olduğundan, teorik olarak saç rengi üreten hücrelere zarar gelmesini önleyebilir. Sonuç olarak erken grileşmeyi önleyebilir veya yaşa bağlı grileşmeyi yavaşlatabilir. (Kaynak » 910).

Bununla birlikte, kolajenin insanlardaki antioksidan etkileri ile ilgili araştırmalar halen eksiktir.

Kısacası; Saç rengini üreten hücrelerde serbest radikal hasarı bir dereceye kadar grileşmeyi hızlandırabilir. Kolajen bir antioksidan gibi davranabildiğinden, bu hasara karşı savaşabilir ve saç ağarmasını yani grileşmeyi yavaşlatabilir.

5- Kolajeni Yaşam Biçiminize Eklemek Çok Kolay

Diyetinize yiyecek veya takviyeler yoluyla kolajen ekleyebilirsiniz. Memelilerin bağ dokusunu oluşturduğundan tavuk ve sığırların deri ve kemiklerinde ayrıca balıkların kas dokularında bulunur.

Hayvan kemiklerinden yapılmış et suyu, hem kolajen hem de jelatinin pişmiş bir kolajen formunu içerir. Elde edilen kemik suyu bir içecek olarak ya da çorbalar da kullanılabilir. (Kaynak » 22).

Buna ek olarak, C vitamini yönünden yüksek gıdalar yemek vücudumuzun doğal kolajen üretimini artırabilir. Portakal, dolmalık biber, lahana ve çilek bu vitaminin mükemmel kaynaklarıdır. (Kaynak » 23).

Mevcut araştırmalara göre kolajen takviyeleri çoğu insan için güvenli görünmektedir. Bununla birlikte, bazı raporlar, takviyelerin kalıcı bir tat, mide rahatsızlığına veya mide yanmasına neden olabileceğini göstermektedir. (Kaynak »  25).